ÇANKIRI KARATEKİN
ÜNİVERSİTESİ
KANAL İSTANBUL PROJESİ
GİRİŞ
Türkiye Cumhuriyetinin son yüzyılda en büyük “tekliflerinden” biri Kanal İstanbul Projesidir. Proje, sadece bir deniz yolu güzergahı değil, jeostratejik, jeopolitik, küresel finans, ittifaklar ve yeni yaklaşımlar konusunda oldukça iddialıdır. Proje ile yeni bir uluslararası su yolu ve yeni bir kent oluşturulmaktadır.
Çankırı Karatekin Üniversitesinin Projenin teknik-bilimsel inceleme safhasında yedi üniversite içinde yer alması Üniversitemizin kamuoyunu bilimsel esaslara göre bilgilendirme görevi ile karşı karşıya bırakmıştır.
Bu nedenle, inceleme ve beyanlarımız bilimsel uslup ve tutarlılık içinde ifade edilmiştir. Bu amaca ulaşmak için Üniversitemizde bir komisyon oluşturulmuş, bilim alanlarına göre yapılan değerlendirmeler bir başlık altında kamuoyuna sunulmak üzere toplanmıştır.
Hızla artan dünya nüfusu ve ekonomik hareketliliğe bağlı olarak artan deniz ticareti ve trafiğinden İstanbul Boğazı da ciddi oranda etkilenmektedir. Yapılması planlanan Kanal İstanbul Projesi ile İstanbul Boğazına alternatif bir güzergâh oluşturulması planlanmaktadır. Bu yolla boğaz trafiğinin yükünün ve olumsuz çevresel etkilerinin önüne geçilmek istenmektedir. Dünya ekonomisinde ve denizciliğinde önemli bir geçiş koridoru oluşturulmaktadır. Böylece, Karadeniz ile Marmara denizi arasında önemli bir lojistik döngü merkezi tesis edileceği ve Türkiye’nin dünyaya entegrasyonun hızla artacağı beklenmektedir.
Dünyayı etkileyen bu lojistik döngü merkezi için hazırlanan son ÇED raporuna göre; kanal için 45 km uzunluk ve 20.75 metre derinlik öngörülmektedir. Projenin yedi yılda tamamlanması planlanmaktadır.
Kanal İstanbul Projesi kapsamında işletme (trafik) simülasyonu ve kanal işletme prensibinin belirlenmesi kapsamında, yapılan çalışmalar sonucunda, güvenliğin en yüksek seviyede tutulabildiği yöntem olan tek yönlü işletme esası benimsenmiştir.
Kanal İstanbul Projesi içerisinde seyrüsefer halindeki gemi ve tankerler için acil amaçlı kullanım alanları ve acil müdahale merkezleri, kanal giriş ve çıkış yapıları, gemi trafik sistemleri için alt ve üst yapılar, liman, lojistik merkez, yat limanı, kanal içerisinde karşıdan karşıya ulaşımı deniz yolu ile sağlayacak yapılar ve kıyı tesisleri inşa edilmesi planlanmaktadır.
Kanal İstanbul Projesi ile entegre olarak geliştirilecek projeler; Marmara ve Karadeniz Konteyner Limanları, Küçükçekmece Yat Limanı ve Karadeniz kıyısında rekreasyon amaçlı dolgu ile lojistik alan dolgularıdır. Karadeniz kıyısına bu rekreasyon ve lojistik alan için toplam yaklaşık 55 milyon metrekare dolgu yapılması öngörülmektedir.
Projenin inşaat aşamasında yaklaşık 10 bin kişinin, işletme aşamasında ise yaklaşık 800 kişinin çalışması beklenmektedir. Kanal için kullanılacak alan, 37.5 milyon metrekare olarak belirlenmiş olup inşaat faaliyetlerinin yürütüleceği alan yaklaşık 63.2 milyon metrekaredir. İnşaat faaliyetleri tamamlandıktan sonra kalan 25.75 milyon metrekarelik alanın kanal sınırına kadar olan diğer kamu ihtiyaçları için ayrıldığı anlaşılmaktadır.
Kanal İstanbul Projesinin Çevresel Etki Değerlendirme çalışması 55 kurum ve kuruluşun görüşüne başvurularak hazırlanmıştır. Ülkemizde bugüne kadar yapılan en kapsamlı koordinasyon faaliyeti olan çalışma sekiz yılı aşan bir zaman diliminde özenle yürütülmüştür.
Kanal İstanbul Projesi için seçilen güzergahın detaylı alan etütleri;
-deniz araştırmaları (akıntı, sıcaklık, tuzluluk, kirlilik ve bulanıklık) ve
-karasal araştırmalar (jeolojik, jeoteknik, jeofizik ve hidrojeolojik değerler) olmak üzere iki alanda yürütülmüştür. Dalga simülasyonları yapılarak tsunami potansiyeli varlığı araştırılmıştır. Deprem riski ve Kanal İstanbul projesi güzergahı ile çevresi içerisinde oluşabilecek diğer riskler çalışılmıştır.
Projede kanal genişliği, çevre etkileri ve kanalı kullanacak azami boyutlu gemi/tanker geometrileri faktörlerine bağlı olarak optimum kanal genişliği hesaplanmış ve risk analizleri yapılmıştır.
Kanal İstanbul projesinin yer alacağı güzergahta, Sazlıdere Barajı, isale hatları, doğalgaz hatları, kara ve demiryolları ile haberleşme ağları da ayrıca değerlendirmeye alınarak proje içerisinde yeni konumları tespit edilmiştir.
Kanal İstanbul Projesi kapsamında çevresel risk olarak görülen unsurların olumsuz etkilerini bertaraf etmeye yönelik etki azaltıcı önlemler belirlenmiştir. Bu meyanda kanaldan etkilenen Terkos Gölü’ne muhtemel sızıntılar ve gölün kirlenmesi riskine karşı projeler hazırlanmış, Sazlıdere Barajı’nda kaybedilen su depolama potansiyelinin çok büyük oranda fazlası Melen Projesi yanında diğer devam etmekte olan projeler ile telafisi planlanmıştır. Benzer şekilde yeraltı suları modellemeleri yapılmış, atık su arıtılması projelendirilmiştir.
Kanal İstanbul`un yapımı sırasında denizde yapılacak dip taraması ile buradan çıkacak malzemenin yönetimi, deniz dolgusu, projenin askeri alan ve bölgelerle ilişkisi, ulaşım alt yapısı, enerji nakil, doğal gaz boru ve telekomünikasyon hatları ile doğal sit ve arkeolojik sit alanlarıyla kesişme noktaları ayrıntılı şekilde ele alınmıştır.
Kanal üzerinde planlanan köprü geçişleri doğrultusunda kanaldan geçebilecek en büyük gemi boyutları; 275 m - 350 m uzunluk, yaklaşık 50 m genişlik ve su seviyesinden yaklaşık 60 m yükseklik olarak belirlenmiştir.
Kanal güzergahı boyunca toplamda 21 takım, 44 familyaya ait 124 kuş türü olduğu tespit edilmiştir. Proje faaliyetinin Küçükçekmece Gölü’nde bulunan kuşlar üzerine olacak en büyük etkisinin habitat kaybı olacağı düşünülmektedir. Bu alanların kaybedilmesi sonucunda bazı kritik önemde türlerin popülasyonları etkilenecektir. Bu durumu önlemek amacıyla Küçükçekmece Gölü’nün bir kısmının sedde ile ayrılarak mevcut hali ile korunması ve Altınşehir’deki sazlık alana benzer bir habitatın muhafaza edilen göl alanı içerisinde oluşturulması planlanmaktadır.
Kanal İstanbul Projesi ile;
Kanal İstanbul Projesi bir medeniyet merkezi olarak planlanmış çok yönlü bir projedir. Üniversitemizin de içinde bulunduğu yedi üniversite ve toplamda 55 kurumun katıldığı sekiz yılı aşkın sürede ayrıntılı araştırmalara konu edilmiştir. Türkiye Cumhuriyeti’nin ekonomisi, insanlarının güvenliği, uluslararası alanda çoklu yaklaşımı sağlaması gibi önemli getirileri bulunmaktadır. Buna karşılık, ortaya çıkabilecek riskler, dünya uygulamaları da dikkate alınarak giderilmiştir.
Kamuoyuna saygı ile duyurulur.
Çankırı Karatekin Üniversitesi
Rektörü
Prof. Dr. Hasan AYRANCI