ÇANKIRI KARATEKİN
ÜNİVERSİTESİ
Üniversitemizden Kanser Tedavisinde Umut Olacak Çalışma
Üniversitemiz öğretim üyelerinin de içinde bulunduğu araştırma ekibi, bakır bazlı yeni bir bileşik sentezleyerek kanser tedavisinde umut vaat eden bir çalışmaya imza attı. Araştırmanın sonuçları, özellikle meme kanseri hücreleri üzerindeki etkisiyle dikkat çekiyor.
Hidrazonlar ve Metal Kompleksleri Kanser Araştırmalarında Önemli Rol Oynuyor
Fizik Bölümü Öğretim Üyemiz Prof. Dr. Çiğdem Yüksektepe Ataol, çalışma hakkında şu bilgileri paylaştı:
“Hidrazonlar ve metal komplekslerinin antibakteriyel ve antikanser çalışmalarında önemli bir yeri olduğunu biliyoruz. Uzun süredir bu malzemeler üzerine çalışmalar yürütmekteyiz. 2024 yılında gerçekleştirdiğimiz araştırmada, bakır bazlı yeni bir bileşik sentezledik. İlk olarak bileşiğin bakterilere etkisini hem teorik hem de deneysel olarak gözlemledik, ardından çalışmalarımızı antikanser etkilerine odakladık.”
Meme Kanseri Araştırmalarında Yeni Bir Adım
Türkiye ve dünya kanser istatistiklerine dikkat çeken Prof. Dr. Yüksektepe Ataol, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Kanser, dünya genelinde ölüm nedenleri arasında ikinci sırada yer alıyor ve 2020 yılında yaklaşık 10 milyon kişinin ölümüne neden oldu. Kadınlarda en sık görülen kanser türlerinden biri olan meme kanseri, araştırmalarımızın öncelikli odağı oldu. Çalışmamızda, üçlü negatif meme kanseri hücre hattı olan MDA-MB-231 kullanıldı. Üçlü negatif meme kanseri hücresi östrojen hormon reseptörü (ER), progesteron hormon reseptörü (PR) ve insan epidermal büyüme faktörü reseptörü 2 (HER2)’den yoksun olması nedeniyle tedavi seçenekleri oldukça sınırlı olan, agresif bir meme kanseri türüdür. Tedavi seçeneklerinin sınırlı olması nedeniyle de yeni ilaç geliştirilmesine en çok ihtiyaç duyulan kanser türlerinden biri”.
Bakır Bazlı Bileşik Büyük Başarı Gösterdi
Çalışmada kullanılan bakır kompleksinin, MDA-MB-231 meme kanseri hücre hattı üzerindeki sitotoksisite testlerinde büyük başarı sağladığı açıklandı. Prof. Dr. Yüksektepe Ataol, şu bilgileri paylaştı:
“Bakır bileşiği, kanser hücrelerinin büyümesini hızla durdurdu ve DNA etkileşimleri sayesinde kanser hücrelerini hedef aldı. Moleküler modelleme çalışmaları da bu etkileri doğruladı. Bu bileşik, kanser tedavisinde alternatif bir ilaç olma potansiyeli taşıyor.”
TÜBİTAK Projesi ve Patent Başvuruları ile Daha Geniş Bir Perspektif
Araştırma ekibi, çalışmayı daha ileri taşımak adına TÜBİTAK projesi hazırlıklarına başladığını duyurdu. Ayrıca, bu bileşik ve ilerleyen çalışmalardan elde edilecek yeni bileşiklerin patent başvurularıyla koruma altına alınacağı ifade edildi.
Prof. Dr. Yüksektepe Ataol, gelecekteki hedeflerini şu sözlerle özetledi:
“Çalışmalarımızı daha ileriye taşıyarak hem kanser tedavisinde yenilikçi yollar açmayı hem de ülkemizin ilaç ithalatını azaltmayı amaçlıyoruz. Ürettiğimiz aktif bileşiklerle hem bilimsel hem de ekonomik anlamda değer yaratmayı hedefliyoruz.”
Kanser Araştırmalarında Yerli ve Milli Atılım
Bu çalışma kanser tedavisinde yenilikçi çözümler sunarken, yerli ilaç üretimiyle ulusal sağlık sektörüne önemli katkılar sağlamayı amaçlıyor. Araştırma ekibinin hedefi, uluslararası arenada ses getirecek sonuçlar elde etmek ve Türkiye’nin bilimsel gelişimine katkı sağlamak.
Nitelikli bir dergide yayımlanan çalışma hakkında daha fazla bilgi için:
https://www.sciencedirect.com/science/article/abs/pii/S0277538724004911