Çankırı Hakkında

Günümüzde büyük şehirlerin kaosundan kaçmanın en kolay yolu günübirlik yolculuklar. Ankaralılar da bunun için tercihlerini genellikle ya Polatlı’dan ya da Beypazarı’ndan yana kullanırlar. Çok az insan bir otobüse binerek Çankırı’ya gitmeyi düşünür. Oysa başkente sadece 1.5 saat mesafedeki bu şehirde, eski Selçuklu eserlerinden son derece güzel Osmanlı evlerine, camilerden devasa tuz madenine kadar görülecek çok şey var.

Çankırı Hakkında

Çankırı, Türkiye'nin İç Anadolu Bölgesi'nde yer alan aynı adlı ilin merkezidir. Çankırı'nın adı, Batılı kimi gezginler tarafından "Çangırı" ya da "Çengiri" biçiminde yazılmıştır. Kent eski Gangra adlı kentin yerinde kurulmuştur. Önceleri Paphlagonia'ya bağlıydı. Sonra Pontus devletine, ardından da Galatia'ya bağlandı. Galatia hükümdarı Deiotarus, Gangra'yı merkez yaptı. MÖ 25'te Roma imparatorluğunun topraklarına katılan yöre, Bizanslılar zamanında bir ara sürgün yeri idi. Kimi kaynaklarda anılan Germanikopolis kentinin Gangra olduğu sanılıyor. Emeviler zamanında İslam orduları birkaç kez saldırdılarsa da bu kaleyi ele geçiremediler.

Çankırı ve çevresi, 1071 Malazgirt zaferinden sonra Danışmendoğullarınca ele geçirildi. Selçukluların Malatya'da tutsak edilip Niksar kalesine kapattıkları Antakya hükümdarı Bohemond'u kurtarmak için 1101'de İstanbul'dan yola çıkan Raymond de Toulouse komutasındaki Haçlı Ordusu Ankara'yı aldıktan sonra Çankırı'ya yöneldiyse de kaleye giremediler. Amasya yakınlarında Selçuklu ordusuyla karşı karşıya gelen Haçlı Ordusu, bozguna uğradı. 1134'te Bizans İmparatoru Ioannes Komnenos şiddetli çarpışmalardan sonra kaleyi ele geçirebildiyse de, o döndükten sonra Danışmendliler kenti geri aldılar. Daha sonra yöreye Selçuklular egemen oldular. I. Murad zamanında Çankırı ve çevresi Osmanlı topraklarına katıldı. Timur, 1402'de Çankırı'yı eski sahiplerine verdiyse de, 1439'da I. Mehmet geri aldı. Osmanlı döneminde yönetim bakımından anadolu eyaletine bağlı bir Livanın merkezi olan Çankırı, Cumhuriyetin ilanından önce Kastamonu vilayetine bağlı bir sancağın merkezi idi. Kurtuluş Savaşı sırasında İnebolu üzerinden İstanbul'dan Ankara'ya yapılan malzeme ve insan naklinde Çankırı önemli bir aracı merkez rolünü oynamıştır. Cumhuriyet döneminde il merkezi haline getirilmiştir. Kaynak Wikipedia

Tarihi Doku

Tarih boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapmış olan Çankırı ilimiz tarih, kültür ve sanat yönünden oldukça zengin bir mirasa sahiptir. Eski Çankırı evleri de çok az farklılıklarla Türk Evi'nin bütün özelliklerini bünyesinde taşımaktadır. Bölgenin jeolojik yapısı, iklim özellikleri ve yapıldığı dönemdeki bireysel ve toplumsal ihtiyaçlar evlerin şekillenmesinde önemli unsurları oluşturmuştur. Çankırı evleri genelde iki katlı olup genelde arsanın şekline göre biçimlenmiştir. Birinci kat ara kattır ve kışlık olarak kullanılmaktadır. Burası günlük hayatın geçtiği yerdir. Plan yapılırken de buna dikkat edilmiş olup sade ve kullanışlıdır. Yemek yapma, yeme ve oturma için düşünülmüştür. İkinci katlar ise manzaralı ve gösterişlidir. Bu katlar daha çok yazın kullanılmaktadır. Çankırı'nın jeolojik konumundan kaynaklanan arsa sıkıntısı sebebiyle, Çankırı'da evler adeta birbirine kenetlenmiştir. Birinci derecede deprem kuşağında yer alması bu tür bir zorunluluk doğurmasına sebep olmuştur.

Yarenler Diyarı

Sessiz toprakların konuşan güzellikleri: Çankırı Günümüzde büyük şehirlerin kaosundan kaçmanın en kolay yolu günübirlik yolculuklar. Ankaralılar da bunun için tercihlerini genellikle ya Polatlı’dan ya da Beypazarı’ndan yana kullanırlar. Çok az insan bir otobüse binerek Çankırı’ya gitmeyi düşünür. Oysa başkente sadece 1.5 saat mesafedeki bu şehirde, eski Selçuklu eserlerinden son derece güzel Osmanlı evlerine, camilerden devasa tuz madenine kadar görülecek çok şey var.