Abdullah Metin, Filistin-İsrail meselesinin nerede düğümlendiğini, çözümün önündeki engelleri anlattı

Ana Sayfa >Haberler >Abdullah Metin, Filistin-İsrail meselesinin nerede düğümlendiğini, çözümün önündeki engelleri anlattı
18Ara
2023

“Tarihi, Siyasi ve Hukuki Yönleriyle İsrail-Filistin Sorunu” başlıklı panelde konuşan Dr. Öğretim Üyesi Abdullah Metin konuşmasında 1948’de İsrail Devleti’nin ilanından günümüze siyasi gelişmeleri değerlendirdi ve Filistin-İsrail meselesinin nerede düğümlendiğini, çözümün önündeki engelleri anlattı. Konuşmasında özetle şunları belirtti:

 

“Filistin-İsrail sorunu İngilizlerin bıraktığı bir sorundur. 1948 savaşında Araplar sorunu kökten çözmeye niyetlendiler fakat yenildiler. 1967’de ve 1973’te tekrar yenilince Araplar Filistin davasını bıraktılar. 1964 kurulan Filistin Kurtuluş Örgütü Filistin meselesini gündemde tutmaya devam etti. 1987’de kurulan Hamas da Filistin’in özgürlük mücadelesine önemli destek verdi. 1993’te imzalanan Oslo Anlaşması çözüm gibi sunulsa da çözümün önünde ciddi bir engel teşkil etti… İsrail’deki siyasi partiler Siyonizmin hedefleri konusunda hemfikir değildir. Sol/seküler partiler iki devletli çözüme daha sıcak bakarken sağ/dinci partiler tek devletli çözümden yanadır. 1977’den itibaren İsrail devlet aklının sağ partilerin anlayışları doğrultusunda şekillenmesi çözümü zora sokmaktadır. İsrail 1967 sınırlarının ötesinde BM kararlarına göre de işgalci olmasına rağmen burada illegal yerleşimler kurmaya devam etmektedir. Bu yasadışı yerleşimlerde bugün 600 bin Yahudi işgalci yaşamaktadır ve bu durum iki devletli çözümün önündeki en önemli engeldir. Filistin tarafında da siyasi birlikten söz edilemez. Oslo’dan sonra Filistin Kurtuluş Örgütü’nün Filistin davasını yeterince savunamaması, hatta direnişi devam ettirmek isteyen bazı sol örgütler, Hamas, İslami Cihad gibi yapıları engellemesi, Filistin’de birlik/uzlaşı hükümetinin kurulamaması, yani tek sesli ve ortak hareket imkânının olmaması direnişin gücünü zayıflatmakta ve İsrail’i işgali genişletme konusunda cesaretlendirmektedir. Son olarak ABD’nin İsrail işgalini tasvip etmiyor gibi görünüp arka planda destek vermesi, elçiliğini Kudüs’e taşıması, Golan Tepeleri’nin işgalini tanıması ve İsrail’in oluşturduğu statükoya itiraz etmemesi de çözümün önünde engeldir. Ayrıca, 139 ülke Filistin’i tanırken Avrupa ülkelerinin tanımamakta ısrar etmesi de Filistin Devleti’nin bağımsızlığını kazanmasını zorlaştırmaktadır. BM’nin tüm uyarılarına rağmen çok uluslu bazı şirketler de işgal edilen topraklarda hizmet sunmaya devam etmekte ve işgali meşrulaştırmaya çalışmaktadır… Çözüme gelince, “nehirden denize birleşik Filistin” hayalini gerçekleştirmek şu an mümkün ve gerçekçi değildir. İsrail’in “tek devletli çözüm” niyeti de Filistin direnişine takılmaktadır. Güç dengeleri, uluslararası ve bölgesel dinamikler göz önüne alındığında başkenti Doğu Kudüs olan, 1967 sınırlarında bir Filistin Devleti’nin kurulmasının makul bir çözüm olduğu söylenebilir.”

Abdullah Metin, Filistin-İsrail meselesinin nerede düğümlendiğini, çözümün önündeki engelleri anlattı
Sonraki Haber

“İsrail’in işgalci devlet olduğu hem BM hem de Adalet Divanı tarafından kabul edilmektedir”

Önceki Haber

ÇAKÜ’den Nahçıvan Devlet Üniversitesine ziyaret